NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مَحْمُودُ
بْنُ خَالِدٍ
حَدَّثَنَا
عُمَرُ
حَدَّثَنَا
أَبُو
عَمْرٍو يَعْنِي
الْأَوْزَاعِيَّ
عَنْ
الزُّهْرِيِّ
عَنْ أَبِي
سَلَمَةَ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ حِينَ
أَرَادَ أَنْ يَنْفِرَ
مِنْ مِنًى
نَحْنُ
نَازِلُونَ
غَدًا
فَذَكَرَ نَحْوَهُ
وَلَمْ
يَذْكُرْ
أَوَّلَهُ
وَلَا ذَكَرَ
الْخَيْفَ
الْوَادِي
Ebû Hureyre (r.a.)'den rivayet
olunduğuna göre,
Resûlullah (s.a.v.),
Minâ'dan (Mekke'ye) dönmek istediği zaman "inşallah yarın (Muhassab'da)
konaklarız" buyurmuştur (Hz. Ebû Hureyre bu rivayetine devamla bir önceki
2010. hadisin) aynısını nakletmiş (fakat bir önceki hadisin) baş tarafını
(teşkil eden cümleleri) ve (Hayf vadidir" (cümlesini) rivayet etmemiştir.
İzah:
Buhârî, hac; Müslim,
hac, el-Fellıii'r-rabbânî, XII, 228; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, V, 160.
Nefr (dönmek)
kelimesinden Minâ'dan hacla ilgili görevleri bitirdikten sonra veda tavafı
yapmak üzere Mekke'ye dönmektir. Bilindiği gibi memleketlerine acele dönmek
durumunda olanlar bayramın üçüncü (Zilhicce'nin onikinci) günü cemrelere taşlan
attıktan sonra Mekke'ye dönebilirler. Acelesi olmayan kimseler Zilhiccce'nin
onüçüncü günü de Minâ'da kalıp cemrelere taşları attıktan sonra Mekke'ye
dönerler. Zilhicce'nin onikinci günü güneş batmadan Minâ'dan ayrılıp Mekke'ye
dönmeye "Nefr-i evvel" yani "birinci dönüş" denir. 1905
numaralı hadis-i şerifte de açıklandığı gibi Fahr-i Kâinat Efendimizin Veda
Haccında Minâ'dan Mekke'ye dönüşü bayramın dördüncü gününde olmuştur.
Binaenaleyh konumuzu teşkil eden hadiste söz konusu edilen Minâ'dan Mekke'ye
dönüş ''nefr-i sâni - ikinci dönüş" denilen ve Zilhicce'nin onüçüne
rastlayan dönüştür.
Bu hadis bir önceki
hadisin bir benzeridir. Ancak bir önceki hadiste geçen Hz. Usâme'nin; "Ya
Resûlullâh yarın nerede konaklayacaksın?" anlamındaki sorusu, Resûl-i
Ekrem'in de Ona: "Akîl bize bir ev mi bıraktı?" ki diye verdiği
cevap bir de; "Hayf vadidir" cümlesi bu hadiste yoktur. Bu hadisle
ilgili açıklama bir önceki hadis-i şerifte verilmiştir.